-
Makale
-
İdeoloji Olarak Hukuk
Kasım Akbaş Hukukun ideolojik olup olmadığı tartışması, genelde hukukçuların işi değilmiş gibi görünür. Belki de bu tartışmanın, bağımsız bir hukuksal çalışma alanının varlığının reddi ile sonuçlanacağından korkulur. Bu ve benzeri konu başlıkları genelde, kelimelerin olumsuz anlamlarıyla “siyasal” ve “spekülatif” görülür. Bu çalışmada, hukukun ideolojik olmasının ötesinde, hukukun kendisinin bir ideoloji olup olmadığı mesele edilmektedir. Böylece “İdeoloji Olarak Hukuk” başlığının altının doldurulabileceği umulmaktadır. Tam metin için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2018/Clt:5 Sayı:3
-
Makale
-
Körleşme” Üzerine (2)
Rukiye Akkaya Kia Tanımlamalara tutunmayalım. Adları denetlemek yerine, görüşlerimizden bahsedelim. “Görüş”; gözümüz aracılığı ile algılama yetisi, bu yeti üzerinden oluşan düşünce. Görüş, düşüncelerimiz ve görme eylemi arasındaki bağlantıyı anlatmak için kullanılan bir kelime. Eğer öyleyse; düşüncelerimiz “görmek” eyleminin bilinç üzerindeki anıştırmaları olabilir mi? Anatomik bir parçadan, bir organın doğal fonksiyonundan “düşünce”ye geçiyoruz. Tam metin için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2018/Clt:5 Sayı:3
-
Makale
-
“Körleşme” Üzerine Üçüncü ve Son Söz
Rukiye Akkaya Kia Körleşme’de sahne o her şeye aklı eren Kien’in asabi gülüşüyle; “tüm yaşamında hiç böyle gülmemişti” cümlesi ile kapanır. Son sayfadaki son cümledir. Istırabına ve ölümüne gülen Kien’in kahkahaları, savaştan önceki son imgelemdir. Artık ötesine geçmek, sayfayı çevirmek mümkün değildir. Roman; savaş öncesi yılların, herkes için bir felaket getiren savaşın, hukuki ve siyasi zemininin hazırlandığı yıllarda yazılmıştır. Elias Canetti’nin 1942-1972 tarihleri arasında kaleme aldığı notlarına dayanan İnsanın Taşrası kitabında, geçmişe bakıp “Körler, şu çokbilmişler” der. Kien’e atıfla, yarattığı kahramanın sonu gibi …Arşiv 2018/Clt:5 Sayı:3
-
Makale
-
Hukuksal Pozitivizmi Doğru Okumak
Ertuğrul Uzun Hukuksal pozitivizme yönelmiş en önemli eleştiri, pozitivizmin hukuka ilişkin felsefi tartışmayı dışladığı ve hukuku pozitif hukuk kurallarından ibaret görmekle egemenin/iktidarın iradesine bağlı kıldığı, egemenin/iktidarın ideolojisini yücelttiği, hatta ahlaken olumladığı şeklindedir. Bu eleştiriyi dile getirenler, ilginç bir şekilde, “hukuksal pozitivizm” başlığı altında böyle bir genelleme yaparken, pozitivist düşünürlerin hangi ifadelerinden bu anlamı çıkardıklarına gönderme yapmaktan kaçınmaktadır. Bu çalışmanın amacı, “analitik pozitivizm” bağlamında, mezkur genellemenin geçersizliğini, analitik pozitivistlerin kendi yaklaşım ve ifadelerinde tam da aksi bir tutumun var olduğunu göstermektir. Tam metin …Arşiv 2018/Clt:5 Sayı:3
-
Makale Çevirisi
-
Saf Hukuk Kuramı Nedir
Hans Kelsen Türkçesi: Kasım Akbaş İlk olarak Tulane Law Review 34: 269-276 (1960)’da What Is The Pure Theory of Law? başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri ve yayım derginin izniyle yapılmıştır. Türkçe çeviri ilk olarak Hukuk Felsefesi ve Arkivi’nin 15. sayısında yayımlanmıştır. Tam metin için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2018/Clt:5 Sayı:3
-
Editörden
-
Editörden (Cilt 5: Sayı 2)
Hukuk Kuramı’nın bu sayısını sizlere sunarken sadece yeni bir sayıyı daha çıkarıyor olmanın heyecanı ile dolu değiliz; aynı zamanda Eskişehir Okulu ile birlikte düzenlediğimiz Hukuk ve Distopya Sempozyumu’nu duyurmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. 24-25 Kasım’da Eskişehir’de düzenlenecek sempozyuma katılım bilgilerini, bir sonraki sayfada bulabilirsiniz. Tam metin için tıklayınız. (PDF) Künye ve içindekiler için tıklayınız (PDF)Arşiv 2018/Cilt: 5 Sayı: 2
-
Makale
-
Schmitt’in Uğrakları Üzerine: ‘Kararcılık’tan ‘Somut Düzen’e
Ulaş Karadağ Schmitt’in entelektüel projesini iki tarihsel dönüm noktasının belirlediği iyi bilinir. Bunlardan ilki İmparatorluk Wilhelmine döneminin I. Dünya Savaşı neticesinde dramatik bir biçimde sona ermesi ve Kaiserreich’ın çöküşü; ikincisi ise zaten politik ve ekonomik istikrar sağlayamamış olan Weimar Cumhuriyeti’nin 1929 küresel krizinden oldukça sarsıcı bir biçimde etkilenmesiyle radikalleşen ve Hitler’in 30 Ocak 1933’de şansölye olarak atanmasıyla sonuçlanan Weimar krizidir. Dolayısıyla Schmitt’in çalışmalarını dönemsel olarak üç ana gruba bölmek mümkün görünüyor. Tam metin için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2018/Cilt: 5 Sayı: 2
-
Makale
-
Ahmet Cemal’e Saygı İle; “Körleşme” Üzerine
Rukiye Akkaya Kia Elias Canetti’nin 1935’te yayımlanan ve Türkçeye “Körleşme” (Auto-da-fe) adıyla çevrilen romanı; bizi içeriden kuşatan zıtlıklarımızın gerilimi üzerine yazılmış, çarpıcı eserlerden biridir. Yaşamayı becerememenin; dönüp duran dünya ile gündelik pratiğimizi uyumsuz kılan katmanların, psikolojik analizleri arasında en dikkate değer romanlardan biridir kanımca. Sadece bu değil! Kadının kocasına, iyiliğin kötülüğe, erdemin tamaha, bilgeliğin cehalete, gerçeğin sanrıya savaş açtığı; okunması zor bir kitaptır “Körleşme”. Her biri etrafımızda dolaşan, iletişim ya da ilişki içinde olduğumuz karakterlerin en uç örnekleri serimlenir. Tam metin için tıklayınız. …Arşiv 2018/Cilt: 5 Sayı: 2
-
Makale
-
"Sophie Scholl: Son Günler"de Hukuk Anlayışı
Ertuğrul Uzun Yönetmenliğini Marc Rothemund’un yaptığı 2005 yapımı Sophie Scholl: Son Günler (Sophie Scholl: Die letzten Tage), İkinci Dünya Savaşı’nın sonları yaklaşırken, Nazi Almanyası’ndaki bir yargılamayı konu ediniyor. Nazi dönemine ait sinema filmleri, ağırlıklı olarak Yahudi soykırımını işler. Ayrımcılık, zulüm, işkence ve katliam… Filmimizde ise ayırımcılık veya soykırım ana temayı oluşturmuyor. Yargılananlar, idama mahkûm edilenler ve cezaları infaz edilenler ari Alman ırkının mensupları. Eğitimli, şehirli, sağlıklı, yakışıklı, güzel gençler. Tam metin için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2018/Cilt: 5 Sayı: 2
-
Makale Çevirisi
-
Adalet
William Godwin Türkçesi: Muzaffer Dülger Çeviride kullanılan orijinal metin: William Godwin, An Enquiry Concerning Political Justice: And Its Influence on General Virtue and Happiness, (1793), London, Vol. I, Book II, Chapter II, “Of Justice”, s. 80-91. Açık erişim: https://archive.org/stream/ enquiryconcernin121godw#page/79/mode/1up Tam metin için tıklayınız. (PDF)Arşiv 2018/Cilt: 5 Sayı: 2