Makale

Bir Frankenstein Olarak Hukuk ve Hukuk Metodolojisinin İki Yüzü: Ütopya/Distopya

Buket Karaman Özet: Edebiyattan sinemaya, müzikten görsel sanatlara yakın tarihin “şen bilim”inde ütopyadan distopyaya bir paradigma kayması söz konusu gibi. Fantezinin ütopyadan distopyaya savrulduğu kırılma noktasını, aydınlanmanın diyalektiğinde; rasyonalitenin potansiyelinde daha doğrusu aklın irrasyonelin sınırlarına varan yelpazesinde aramak, neden distopya çağında yaşadığımızı anlamak için bir anahtar olabilir. Modernizmle birlikte kök salan ütopyacı tasavvur modernizmin kriziyle birlikte yerini anomalilere bırakmıştır. Bu anomalinin kaynağında aklın ve bilimin mistifikasyonu yatar. Anti-hukuk çağında hukukun bilgisini ararken bulunduğumuz konumun ve çözüm hattının nerede olduğunu anlamanın yolu …
Makale

Tiyatro Tarihinden Anayasa Tarihine: Ölüm Cezasını Tartışmak

Bezar Eylem Ekinci Victor Hugo’nun kaleminden dökülen bu sözler, saatler sonra idam edilecek bir mahkûm tarafından söylenir. Mahkûmun, idam edileceği saate kadar, kendisini öldürmemesi için devlet görevlileri tarafından korunması çelişkili gelebilir. İdam mahkûmu, bir insana yapılacak en büyük işkencelerden birinin, öleceği günü ve saati bilerek, infaz edilmeyi beklemesi olduğunu söyler ve kızını düşünürken şu sözlerle seslenir: “Marie, beni öldürecekler, bunu anlıyor musun? Hem de her şeyin düzene girmesi için törenle, soğukkanlılıkla!” Bir edebiyat eserinden yapılan bu kısa alıntılarda, ölüm cezasına ilişkin …
Editörden

Editörden (Cilt:5 Sayı:3)

Kasım Akbaş Beşinci yılımızın kapanış sayısı… Kuramsal alan, gündelik reflekslerle inşa edilemez. Kuram teriminin kendisi bir birikime, bir sürece, karşılıklı etkileşime, diyaloga ve tartışmaya işaret ediyor. Hukuk Kuramı dergisinin ortaya çıkışında, on yıllara dayanan hayaller kuruyorduk. Üretecek, biriktirecek, diyaloga katılacak ve etkileşim yaratacaktık. Bu büyük hayal içerisinde beş yıl, ancak küçük bir adım olabilir. Ama bu küçük adımın atılmasının bile deli cesareti gerektirdiği bir zaman ve mekânda yaşıyorsanız, beş yıl aynı zamanda bir sabır ve inat olarak da görülebilir. Oysa ne …
Makale

Ütopyalar ve Distopyalar: Kapalı Yerlerde Hareket ve Sükûn Oranlarını Ayarlamak

Özgür Taburoğlu Uzun zamandır ütopyalarla düşünmenin naif ve biraz derinliksiz sayılan bir tarafı var. Distopyalar içerisinden akıl yürütmek daha çekici gibi. Çok kökensel bir dürtü de buna neden oluyor olabilir. Kaza sahnelerini yol kenarında seyretmek, doğal felaketlerin kayıtlarını heyecanla izlemek, bir deprem anına, tsunamiye ekran başından tanıklığın cazibesi, suç dizilerine ilgi ve hatta iş makinelerinin toprağı altüst eden hareketlerini gösteren hafriyat videolarına dikkat kesilmek böyle bir güdüden besleniyor olabilir. Tertip içinde olanı, klasik oranlara sahip şeyleri seyretmekten usananlar, yerinde duramayanı, değişmekte …
Makale Çevirisi

Feminizm ve Yassı Hukuk Kuramı

Margaret Daives Makalenin aslı “Feminism and the Flat Law Theory” başlığıyla Feminist Legal Studies (2008) 16:281-304’da yayımlanmıştır. Çeviri yazarın izniyle yayımlanmaktadır. / The original text of the article was published in the Feminist Legal Studies (2008) 16:281-304 under the title “Feminism and the Flat Law Theory”. Translation is published with the permission of the author. E-mail:  margaret.davies@flinders.edu.au  DOI 10.1007/s10691-008-9096-z Özet: Bu makale boyutsal olarak dikey ve yatay diye tarif edilen iki hukuk modelini irdelemektedir. Hukuku yatay ya da dikey boyutlarıyla görmenin entelektüel …
Makale

İdeoloji Olarak Hukuk

Kasım Akbaş Hukukun ideolojik olup olmadığı tartışması, genelde hukukçuların işi değilmiş gibi görünür. Belki de bu tartışmanın, bağımsız bir hukuksal çalışma alanının varlığının reddi ile sonuçlanacağından korkulur. Bu ve benzeri konu başlıkları genelde, kelimelerin olumsuz anlamlarıyla “siyasal” ve “spekülatif” görülür. Bu çalışmada, hukukun ideolojik olmasının ötesinde, hukukun kendisinin bir ideoloji olup olmadığı mesele edilmektedir. Böylece “İdeoloji Olarak Hukuk” başlığının altının doldurulabileceği umulmaktadır. Tam metin için tıklayınız. (PDF)
Makale

Körleşme” Üzerine (2)

Rukiye Akkaya Kia Tanımlamalara tutunmayalım. Adları denetlemek yerine, görüşlerimizden bahsedelim. “Görüş”; gözümüz aracılığı ile algılama yetisi, bu yeti üzerinden oluşan düşünce. Görüş, düşüncelerimiz ve görme eylemi arasındaki bağlantıyı anlatmak için kullanılan bir kelime. Eğer öyleyse; düşüncelerimiz “görmek” eyleminin bilinç üzerindeki anıştırmaları olabilir mi? Anatomik bir parçadan, bir organın doğal fonksiyonundan “düşünce”ye geçiyoruz. Tam metin için tıklayınız. (PDF)
Makale

“Körleşme” Üzerine Üçüncü ve Son Söz

Rukiye Akkaya Kia Körleşme’de sahne o her şeye aklı eren Kien’in asabi gülüşüyle; “tüm yaşamında hiç böyle gülmemişti” cümlesi ile kapanır. Son sayfadaki son cümledir. Istırabına ve ölümüne gülen Kien’in kahkahaları, savaştan önceki son imgelemdir. Artık ötesine geçmek, sayfayı çevirmek mümkün değildir. Roman; savaş öncesi yılların, herkes için bir felaket getiren savaşın, hukuki ve siyasi zemininin hazırlandığı yıllarda yazılmıştır. Elias Canetti’nin 1942-1972 tarihleri arasında kaleme aldığı notlarına dayanan İnsanın Taşrası kitabında, geçmişe bakıp “Körler, şu çokbilmişler” der. Kien’e atıfla, yarattığı kahramanın sonu gibi …
Makale

Hukuksal Pozitivizmi Doğru Okumak

Ertuğrul Uzun Hukuksal pozitivizme yönelmiş en önemli eleştiri, pozitivizmin hukuka ilişkin felsefi tartışmayı dışladığı ve hukuku pozitif hukuk kurallarından ibaret görmekle egemenin/iktidarın iradesine bağlı kıldığı, egemenin/iktidarın ideolojisini yücelttiği, hatta ahlaken olumladığı şeklindedir. Bu eleştiriyi dile getirenler, ilginç bir şekilde, “hukuksal pozitivizm” başlığı altında böyle bir genelleme yaparken, pozitivist düşünürlerin hangi ifadelerinden bu anlamı çıkardıklarına gönderme yapmaktan kaçınmaktadır. Bu çalışmanın amacı, “analitik pozitivizm” bağlamında, mezkur genellemenin geçersizliğini, analitik pozitivistlerin kendi yaklaşım ve ifadelerinde tam da aksi bir tutumun var olduğunu göstermektir. Tam metin …
Makale Çevirisi

Saf Hukuk Kuramı Nedir

Hans Kelsen Türkçesi: Kasım Akbaş İlk olarak Tulane Law Review 34: 269-276 (1960)’da What Is The Pure Theory of Law? başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri ve yayım derginin izniyle yapılmıştır. Türkçe çeviri ilk olarak Hukuk Felsefesi ve Arkivi’nin 15. sayısında yayımlanmıştır. Tam metin için tıklayınız. (PDF)